SEVECEKSİN



Kitabın Adı: Seveceksin

Kitabın Yazarı: Demir Çark

Yayınevi: Ephesus Yyaınları

Sayfa Sayısı: 381

Yalnız bir adam...
Yalnız ve üstün zekaya sahip bir adam...
Duyguları olmayan psikopat bir adam...
İnsan psikolojisi üzerine derinlemesine bilgilerini, güçlü sezileriyle donatmış bir adam.
Tamamen dış dünyadan soyutladığı kendisine ait binasında, kendi suni aşkını yaratma çabası...
Korkutucu odalar.
64 başarısız aşk denemesi.
65'inci kız


Şair Aleksey Tolstoy ''eğer seveceksen şevkle sev; korkutacaksan adam gibi yap '' demiş. Seveceksin'i okurken aklıma hep bu cümle geldi :) Sanki Demir için söylenmiş. Bu kadar hırpalanmış bir ruhun ne kadar şevkle sevebileceği tartışılır ancak iş adam gibi korkutmaya gelince Demir'in bunu çok iyi yaptığı aşikar. Kitabı bitirip kapağını kapattığımda beğeni ve şaşkınlık bir aradaydı. Çok farklı bir kitap Seveceksin. Şaşırtan, okurken ''doğru ya'' dedirten, merak ettiren ki hem de ne merak, hüzünlendiren, empati yapmaya iten, çok ama çok kızdıran, önce nefret ettirip sonra affetmeye zorlayan...  Pelin'e hem üzüldüğüm hem de kızdığım yerler oldu. Demir'e de bir an kızarken diğer an zekasına hayran kaldım ve kendimi onu o asla kabullenemeyeceğim bazı davranışlarını anlamaya çalışırken buldum. Bence bu hikayeden çok iyi bir film çıkar tabi aynı duyguları perdeye aktarmayı başarabilirlerse. Bir kitabı ikinci defa okuduğum nadirdir ama ben Seveceksin'i tekrar okumak için zaman kollamaya başladım bile. Altı çizilesi bir çok cümle vardı. Bazen bazı yerleri birkaç saniyelik duraksamanın ardından dönüp tekrar okumam gerekti :)  Hikayenin nasıl oluştuğu, nasıl detaylandırıldığı, onca insan psikolojisine dair bilgiler yazarın kendi bilgi birikimi mi yoksa sıkı bir araştırma sonucu mu yazıldı gibi bir sürü soru oluştu kafamda. Asıl can alıcı kısmı kitabın sonuydu. Final ile ilgili spoiler vermeden düşüncemi nasıl açıklayabilirim bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim ki bu kitap için bundan daha uygun bir son yazılamazdı. Son olarak sayfa 355'te (Sayfa numarasını kayıtlara geçmesi için söylüyorum) aynen şöyle bir cümle vardı. '' Söylediklerini çabuk anladığınızda, kadınlar çok konuşan canlılar değildir '' Sonunda aslında konuşmaya çok da meraklı olmadığımızı, tek derdimizin anlaşılmak olduğunu bilen bir erkek çıktı. Bu konuda Demir'i tebrik etmek boynumun borcu :) Seveceksin kesinlikle tavsiye edeceğim bir kitap. Okuyun ve bittiğinde neler hissettiğinizi lütfen benimle de paylaşın.

Yorumlar