SERENAD

Kitap Adı: Serenad

Kitap Yazarı: Zülfü Livaneli

Yayınevi: Doğan Kitap

Sayfa Sayısı: 481

İstanbul Üniversitesinde çalışan Maya, Rektör'ün misafiri olarak Türkiye'ye gelen 1939-42 yılları arasında İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış olan Prof. Maximilian Wagner'i karşılaması ve ona kaldığı süre boyunca eşlik etmesi için görevlendirilmiştir. Gelişinin üçüncü gününde Profesör Maya'dan kendisini Şile'ye götürmesini rica eder. Sabaha karşı 04:00 başlayacak bu yolculuğun nedenini anlamasa da Maya profesörü istediği yere götürür. Şile'ye geldiklerinde tepelik bir yerde Profesör durmalarını söyler ve yalnız kalmak ister. Sahile gider ve geldiğinden beri neredeyse yanından hiç ayırmadığı kemanını dondurucu soğuk, şiddetli rüzgar ve kayalara çarpan dalgalara aldırmadan çalmaya başlar. Maya, Profesörün neden bu şekilde davrandığını anlamasa da bir süre bekler ve donma tehlikesi geçiren , buna rağmen büyülenmiş gibi keman çalmayı bırakmayan adamı zorla sahilden uzaklaştırarak yakındaki otele götürür. Isınmasını sağlayarak onun hayatını kurtarır. Yaptığı bu büyük iyilik onun işini kaybetmesine neden olacak ama 'her şerde bir hayır vardır' atasözünü doğrularcasına hayatının yönünü değiştirecektir. Profesör hayatını borçlu olduğu Maya'ya geçmişini bütün samimiyetiyle anlatacak ve Maya tüm yaşadıkları ve öğrendiği gerçekleri Amerika'ya Profesörü ziyarete giderken uçakta yazıya dökecektir.
 
Bu kitapta karşılaştığım sadece hüzünlü bir aşk hikayesi değildi. Karşılaştığım, yüzeysel bildiğim veya hiç bilmediğim gerçeklerdi. Nazi zulmünden kaçan insanların dramı, Struma, Mavi Alay...

-Struma; 1941 Aralık ayında Köstence'den Filistin'e Nazi zulmünden kaçarak özgürlüğüne kavuşmak isteyen 769 canı taşıyan ve Rus denizaltı tarafından batırılan gemi

-Mavi Alay; 2. Dünya Savaşı'nda Almanlar'ın yanında çatışmış Kırım Türkleri'nden oluşan alaydır. Almanlar geri çekilince yurtlarından olurlar. Birçoğu kendini Drau Nehrine atarak intihar eder, kalanı da Sovyet sınırını geçer geçmez kurşuna dizilir.

Kitabı bitirdikten sonra bir kaç gün yaptığım tek şey Struma ve Mavi Alay hakkında bulabildiğim tüm yazıları okumak oldu. Etkisinden uzunca süre kurtulamadım. Bazı insanların zalimliği, bazılarının da talihsizliği içimi acıttı.
Serenad tarihsel gerçekleri gözler önüne seren , araştırma ve öğrenme isteği uyandıran, kalbinize dokunan muazzam bir kitap. Kesinlikle okumalısınız....
 
* Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir.
Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete vermedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
Auerbach - Pascal