BİN PARÇA SEN




Kitabın Adı: Bin Parça Sen

Kitabın Yazarı: Claudia Gray

Yayınevi: Pegasus Yayınları

Sayfa Sayısı: 348

Margurite dahi fizikçi bir anne ile denizbilimci aynı zamanda fizikçi ve matematikçi bir babanın resim tutkunu kızıydı. Annesi boyutlar arası yolculuk yapmayı sağlayan bir prototip geliştirmişti. Babası ve onların asistanları olan Paul ve Theo da bu projede çalışıyorlardı. Her şey tamamlanmış Theo'nun ismini verdiği prototip Ateşkuşu hazır hale gelmişti. Ancak annesi ve babasının çok sevdiği aynı zamanda çok da güvendiği Paul Ateşkuşu'nu çalmış ve babasını öldürerek başka bir boyuta kaçmıştı. Artık onu yakalamak mümkün değildi. Tabi Theo olmasaydı. Theo kullanılmayan parçaları saklamış, üzerinde biraz oynayarak çalışan iki tane Ateşkuşu yapmayı başarmıştı. Şimdi de Paul'ün peşine düşmekten,  Dr. Caine'in intikamını almaktan söz ediyordu. Margurite'in bu çok tehlikeli yolculuğa onu tek başına göndermesi mümkün değildi. Theo babasını çok seviyor olabilirdi ancak yine de Dr. Henry Caine onun babasıydı ve şimdi eline geçen fırsatı kullanıp intikam almak istiyordu. Çıktığı yolculuğun beraberinde getireceklerinden habersizdi.


Bin Parça Sen Margurite'in dahi fizikçi annesinin boyutlar arası seyahat etmeyi mümkün kılan bir prototip icat etmesi ve çok güvendiği asistanı Paul'ün prototipi çalıp kocasını öldürerek başka boyuta kaçması ile başlayan bir hikaye. Boyutlar arası yolculuğun, ihanetin, aşkı bulma ve  kendini keşfetmenin hikayesi. Bilim kurgu, macera ve olmazsa olmaz aşk ile kurgulanmış bir kitap. Her şeyden önce sürükleyici. Daha ilk sayfadan aksiyonun içinde buluyorsunuz kendinizi. Boyutlar arası değişen hayatlar hemen ilginizi çekiyor bu da bir sonraki bölümde ne olacağını merak etmenizi sağlıyor. Akıcı bir dille yazılmış olması da burada işinize yarıyor tabi. Bunun yanında karakterlere karşı ne hissedeceğinizi şaşırıyorsunuz. Bir an kendilerini sevdirirken diğer an kaşlarınızın çatılmasına sebep olabiliyorlar. Özellikle Margurite'in son ana kadar devam eden duygusal çalkantıları kitapta beni sıkan tek detaydı diyebilirim. Bu durum açıkçası kitabın romantik tarafını baltalamış gibi geldi. Favori boyutum bana göre kitabın kalbini oluşturan Rusya boyutuydu. Her ne kadar kitabı beğenmiş olsam da böyle farklı bir konu yakalamışken çok daha güçlü yazılabilirdi demekten kendimi alamadım. Kapak tasarımına bayıldım. Çeviri güzel yapılmış. Bütün olarak baktığınızda keyifle okuyabileceğiniz bir kitap. Bilim kurgu ve aksiyon sevenlere tavsiye ederim. Şimdiden keyifli okumalar....

Yorumlar