FİKRİMİN ÇİVİSİ ÇIKTI



Kitabın Adı: Fikrimin Çivisi Çıktı

Kitabın Yazarı: Tunahan Atalay

Yayınevi: İskenderiye Kitap

Sayfa Sayısı: 160

Fikrimin Çivisi Çıktı farklı başlıklar altında toplanmış deneme yazılarından oluşan bir kitap. Yazar, her bir başlıkta farklı bir düşünce, farklı yaşanmışlıklar ve farklı bir duygu yoğunluğu ile buluştururken, hayatının değişik noktalarına konuk ediyor. Bazen arkadaşını anlatıyor, bazen geçmişte yaşadıklarını, bazı bölümlerde kızgınlığını, bazılarında da aşkını... Tüm bunları yaparken kurduğu cümleler oldukça etkileyici. Yazarın kelimelerle arası çok iyi, onları konuşturmayı seviyor ve bu konuda hayli başarılı. Beğendiğiniz cümlelerin altını çizmeye kalksanız neredeyse tüm kitabı çizmek zorunda kalabilirsiniz. Ben çizmeye kıyamayıp renkli kağıtları tercih edenlerdenim. Bu yüzden de kapağı siyah ve beyaz olarak tasarlanmış olmasına rağmen benim kitabım artık çok renkli. Kalemi ile yeni tanışma fırsatı bulduğum çiçeği burnunda yazarın başarısını gönülden tebrik ediyorum. Özensiz çalışmalarla sıklıkla karşılaştığımız bu zamanda böylesi içten ve güzel yazılmış kitabın hak ettiği değeri görmesini diliyorum.

Fikrimin Çivisi Çıktı uzun uzun anlatılabilecek bir kitap değil . Okumak lazım, hissetmek lazım ve üzerinde düşünmek lazım.
O zaman ben susayım kitap kendisini anlatsın.

*İnsan kaybetmenin ne demek olduğunu yerine koyamayacaklarını yitirince öğreniyormuş.

*Bazı yapılar tuğlaları üst üste koymaktan öte gider. Beton harçları arasına hüzün, pencereler yerine umut, kapı niyetine bekleyişler monte edilmiş olabilir. Yetimhaneler gibi. Kaç dünya sığar ki bir yetimhaneye; küçük bedenlerde büyük yürekler taşıyan? Kaç tuğla düşer bir yetim başına? Ulan baba düşmemiş adamın başına. Müteahhit olmanın bile zor olduğu binada işçiler çocuktur. Ve çocuk işçi çalıştırmanın yasak olduğu kanunlar, yetim büyümeyi henüz yasaklamamıştır.

*Gitmeler yeni bir başlangıç değildir. Gitmek bitmektir.. Biraz daha tükenmek. Eğer anılarını bırakamıyorsan gönlünü ve fikirlerini bedeninde taşıyıp gitmeler eşyalarının yerini değiştirmektir sadece.

*Kar sükuneti hatırlatır çocuk. Yağmur sarılma ihtiyacını, bozkır aşkımı, şimşekler karanlığı bölen aydınlığımı, gazel matemi, ağıtlar ölümü, hasretlik seni. Adın hasret olmasın senin?

Yorumlar