KIR ÇİÇEĞİ TEPESİ



Kitabın Adı: Kır Çiçeği Tepesi

Kitabın Yazarı: Kimberley Freeman

Yayınevi: Arkadya Kitap

Sayfa Sayısı: 534
 
Beattie Blaxland 18 yaşında genç ve güzel bir kızdı. Gündüzleri şık bir moda evinde, geceleri ise bir gece klübünün üst katındaki kumarhanede garson olarak çalışıyordu. Kumarhanede tanıştığı Henry'e aşık olmuş, adam evli olmasına rağmen onunla aşk yaşamaya başlamıştı. Hamile olduğunu anladığında bebekten kurtulmak için kendince yöntemler denemişti ama küçük savaşçının onu bırakmaya hiç niyeti yoktu. Sonunda tüm cesaretini toplayarak Henry'ye hamile olduğunu itiraf etmişti. Adam da onu arayacağını söylemesine rağmen bu konuşmanın üzerinden 2 hafta geçmiş ancak ortalarda görünmemişti. Artık karnını gizleyemez duruma geldiğinde annesi hamile olduğunu anlamış ve onu kapı dışarı etmişti. Kumarhaneden tanıdığı Cora ona Kuzey İngiltere'de onun gibi evlilik dışı hamile kalmış kızların doğuma kadar yaşadığı, doğumdan sonra da bebeklerini evlatlık verdikleri yerden söz ettiğinde Beattie tek seçeneğinin bu olduğunu biliyordu. Ama Henry kadını orada bulmuş, ona kaçmayı teklif etmiş ve Beattie de kabul etmişti. Avustralya'ya kaçan çift burada kendilerine yeni bir hayat kurmaya çalışmışlar fakat parasızlık, Henry'nin kazandığı paranın çoğunu kumar ve içkiye yatırmasının getirdiği yoksulluk ile her geçen gün birbirlerinden uzaklaşmışlardı. Bu duruma daha fazla katlanamayacağını düşünen Beattie kızını da alarak evden kaçmış ve komşusu Doris'in Lewinford'da yaşayan  kız kardeşi Margaret'in yanına sığınarak iş aramaya başlamıştı. Bir gün kapılarını çalan bir kadın iş aradığını duyduğunu ve çalıştığı evde bir hizmetçiye ihtiyaçları olduğunu söyledi. Çalışacağı yer Kır Çiçeği Tepesi idi ve bu yer Beattie nin hayatını değiştirmek için sessizce onu bekliyordu.
 
Kimberley Freeman kitaplarının anlatım dilinin akıcılığı yada çabuk okunuyor olması vs... gibi detaylarını uzun uzun anlatmama gerek yok diye düşünüyorum. Kır Çiçeği Tepesi'nde de beklediğim oldu ve çok beğenerek okudum.Beattie'nin güçlü karakteri ve kaderini değiştiren cesaretini takdir ettim doğrusu. Verdiği bazı kararlara çok kızdığım kadar onunla birlikte üzüldüğüm yerler de oldu. Kır Çiçeği Tepesi'nde Beattie'nin yarım kalan hikayesinin torunu Emma'yla tamamlanmasıyla mutlu oldum. Emma'nın başlarda o soğuk, insanlara tepeden bakan haline sinir olmama rağmen ilerleyen bölümlerde değişen tavırları ile de onu affettim :) Tüm bunları okurken de çok keyif aldım. Okumayan olabilir diye nedenini yazamıyorum ama kitabın sonunun eksik kaldığını düşünüyorum. Ya kitap devam etmeli yada bir devam kitabı çıkmalıydı bence. Bu haliyle  sanki hikaye yarım kalmış gibi geliyor. Kitapla ilgili tek eleştirim de bu olur. Son olarak tavsiye, tabi ki ediyorum :) Bol kitaplı günler :)

Yorumlar